Gümüş koru |
Yazar
Mesaj
Gümüş koruda herşey her günki olduğu kadar sakin ve huzur vericiydi.Korunun ağaçları hafif gölgeli suları ise bir denizin maviliği kadar berrak akardı.Gümüş koru denmesinin nedeni toprağının gümüşü andırmasıydı.Gümüş koruda yerleşkeleri olan yedi korucu yaşardı.İkisi elf diğerleri yarım kan olmak üzere küçük bir yerleşke grubuydu.Elflerden hafif kısa boylu yüzünde mavi dövmelerle bezeli atletik ve uzun yaylı olanın adı Sanaelith Naine ydi.Sanaelith oldukça neşeli diğer elflere nazaran çözümleri güleç bir surat ve kahkahalarla çözmeyi bilen birisiydi.İnce yapılı sert bakışlı sarı saçları gümüşü andıran ve örülü olan Elf bayan ise İlanoel Maseil di.İlanoel ise çözümleri sukunet icinde düşünüp bir çırpıda kararı açıklardı.Yarım elflerden hafif koyu tenli olanının ismi Gaveil Moonsoul du.Gaveil Sanaelith le beraber dolaştığından onun bakış açısının doğru olduğunu düşünmekle geçerdi günleri.Gaveil in kardeşi Minth Moonsoul yaşça daha küçük bir genç kızdı.Uzun yaylar yerine arbaleti sırtında tüm gümüş koruyu koştura koştura dolaşmaya bayılan kızıl saçları hafif sivri kulakları ve güleç bir yüz e sahip bir bayandı.
Gaveil in kuzeni Bael Moonsoul ise oldukça sinirli yapıda sessiz ve herzaman tetikte bir genç adamdı.Kasları ve yapısı insanı andırsada hafif sivri kulakları ve yüz yapısı iki soydan da bazı atasal özellikler aldığını gösterirdi.Bael in eşi Naher Moonsoul ise bir otacıydı.Güz ve kış önceleri gider nehir başlarında simbemul toplar gelirdi.Naher in gözleri güneşte turuncu renkte olduğundan ona bu toplulukta garip bir sempati ve saygı duyulurdu.Tanelim boyutunun belli yörelerinde otacılık dersleri aldığından onun yöreler hakkında anlattığı anılarını tüm yerleşkedikiler dinlerdi.Bael ve Naher in çocukları Faelith Moonsoul.
Gün ışımadan toplanan Sanaelith yavaş adımlarla yerleşkede uyuyanları gözleri kısık şekilde süzerken bacağının sarsılması ile bir an irkildi.Sarsan Minth ti.Cam mavisi gözleri şafakta bir yıldız gibi parıldıyordu.Sanaelith yine o güleç yüzü ile fısıldadı.''Günaydın gümüş korunun perisi''Minth bunu dostça söylediğini bildiği için buruk bir gülümseme ile göz kırptı.Minth arbaletini sırtına asıp gözlerini ovuştururken Sanaelith pelerinin kapşonunu örtmüş gölge ağaçlığa tarafa doğru gidiyordu.Minth hızla toparlandı ve Sanaelith e yetişmek icin çabaladı.Sanaelith in adımları hızlı ve zarif olmasına karşın Minth in geliştirdiği bir koşu tekniği Sanaelith i hayretler içinde ardına bakmasına neden oldu.Sanaelith ardına baktığında o gölgeli ağaçlığın altında bir yıldız gibi parıldayarak ona geliyordu.Sanaelith bir ağaca yaslanıp yanına yaklaşmasını izledi.Minth gözlerini hafifçe açtı ve fısıldadı.''Bak bir kez daha bunu yaparsan yayımla durdurmak zorunda kalıcağım seni.Yeter ya; yetişemiyorum yoruluyorum sonra kollarında uyuyarak eve dönüyorum.''Son cümleyi derken kalpten söylediğini anladığında hafifçe kızardı başını aşağıya eğdi.Sanaelith hafifçe kıkırdadı.Minth yüzünü çevirdiğinde Sanaelith in anlamadığını düşünerek yolda yürümeye koyuldu.Bunlar olurken şafakta biraz daha uzakta bazı şeylerin akışı durmuştu sanki.Rüzgar terse doğru esmeye başlamıştı.Sanaelith buna anlam veremezken Minth korku ile yanına çöktü ve arbaletine oku yerleştirdi.Sanaelith gözlerini kısıp gölgeli bölgenin uzağındaki yeşil açıklığı süzdü.Yeşil açıklık herzamanki gibi boş ve sakindi.Sanaelith rüzgarın yönüne baktığında normaldi.Minth yavaşça silkindi.Sessizce dizlerine kadar gelen ovanın içine yürümeye başladılar.Sessiz ve sakin şekilde yürüyorlardı.Minth bir an içinden geçenleri söylemeliyim ona diye düşünüyordu.Sanaelith ise yayına bir ok koymuş yavaşça ilerliyordu.O sırada rüzgar tekrar esmeye başlamıştı.Sanaelith ve Minth rüzgarın şiddeti ile adımlarca geriye yuvarlandılar.Gözlerini açtıklarında manzara anlatılamaz şekilde korkunçtu.Karşılarında bembeyaz saçları mermer beyazi gözleri ile öylece duran bir düzine kara tenli , sivri kulaklı silüetler onlara bakıyordu.Sanaelith gözünü kısıp tek birşey söyledi.''Aaneil Maaesil'' Bir anda önlerine bir rüzgar örtüsü gibi bir örtü sardı Minth i ve Sanaelith i.Sanaelith tekrarlıyordu. ''Korkma sakın korkma bu duvarı aşamazlar.''
Rüzgar duvarına yaklaşmayan silüetler öylece bakıyordu.Silüetlerin ardında bir karaltı belirdiğinde Sanaelith ve Minth iliklerine kadar korkuyu hissettiler.Karaltı yaklaştığında üzerindekiler örümcek ağını andırır süslemelerle dolu saçları bembeyaz ve örülü gözleri mermer beyazı vücudu eşsiz olan bir bayandı.Karaltılı bayan gözlerini kapadı ve elfçe konuştu.''Küçük sürüngenler direnmeniz boşuna...''Bir anda Sanaelith in ve Minth in önünden rüzgar örtü yok olmuştu.Sanaelith şaşkınca yayını gerdi.Minthin önüne geçti.Minth korku içinde söyledi.''Önümden çekil bende savaşabilirim.''Sanaelith bağırdı ''Kaç Minth bunlar o öyküdekiler!Kara Ölümler!Kaç MİNTH!''Minth korku ile arbaletini elinden düşürdü.Minth hızla arkasına bakmadan kaçmaya başladı.Ardında ise Sanaelith in haykırışlarını bıraktı.Hızla koşmaya başladı.İcinden söyleniyordu.''Dayan gülünç çocuk...Ayagini yakalayan bir kirbac darbesi ile yere serildi ve ardina baktiginda soguk gumusi bir kilic bedenine soguk bir isirik birakmisti. Vucudu kaskati kesilip, gozleri kulce gibi agirlasirken artik hayatinin sonlandigini anlayan buruk bir mutlulukla siritip kendini oylece birakti.
Ozan dogrulup handakilerin suratina bakip tok bir sesle
-Eh bir kara golge kavminin oldugu hikayedende mutlu son beklenmezdi degil mi ama...
Gaveil in kuzeni Bael Moonsoul ise oldukça sinirli yapıda sessiz ve herzaman tetikte bir genç adamdı.Kasları ve yapısı insanı andırsada hafif sivri kulakları ve yüz yapısı iki soydan da bazı atasal özellikler aldığını gösterirdi.Bael in eşi Naher Moonsoul ise bir otacıydı.Güz ve kış önceleri gider nehir başlarında simbemul toplar gelirdi.Naher in gözleri güneşte turuncu renkte olduğundan ona bu toplulukta garip bir sempati ve saygı duyulurdu.Tanelim boyutunun belli yörelerinde otacılık dersleri aldığından onun yöreler hakkında anlattığı anılarını tüm yerleşkedikiler dinlerdi.Bael ve Naher in çocukları Faelith Moonsoul.
Gün ışımadan toplanan Sanaelith yavaş adımlarla yerleşkede uyuyanları gözleri kısık şekilde süzerken bacağının sarsılması ile bir an irkildi.Sarsan Minth ti.Cam mavisi gözleri şafakta bir yıldız gibi parıldıyordu.Sanaelith yine o güleç yüzü ile fısıldadı.''Günaydın gümüş korunun perisi''Minth bunu dostça söylediğini bildiği için buruk bir gülümseme ile göz kırptı.Minth arbaletini sırtına asıp gözlerini ovuştururken Sanaelith pelerinin kapşonunu örtmüş gölge ağaçlığa tarafa doğru gidiyordu.Minth hızla toparlandı ve Sanaelith e yetişmek icin çabaladı.Sanaelith in adımları hızlı ve zarif olmasına karşın Minth in geliştirdiği bir koşu tekniği Sanaelith i hayretler içinde ardına bakmasına neden oldu.Sanaelith ardına baktığında o gölgeli ağaçlığın altında bir yıldız gibi parıldayarak ona geliyordu.Sanaelith bir ağaca yaslanıp yanına yaklaşmasını izledi.Minth gözlerini hafifçe açtı ve fısıldadı.''Bak bir kez daha bunu yaparsan yayımla durdurmak zorunda kalıcağım seni.Yeter ya; yetişemiyorum yoruluyorum sonra kollarında uyuyarak eve dönüyorum.''Son cümleyi derken kalpten söylediğini anladığında hafifçe kızardı başını aşağıya eğdi.Sanaelith hafifçe kıkırdadı.Minth yüzünü çevirdiğinde Sanaelith in anlamadığını düşünerek yolda yürümeye koyuldu.Bunlar olurken şafakta biraz daha uzakta bazı şeylerin akışı durmuştu sanki.Rüzgar terse doğru esmeye başlamıştı.Sanaelith buna anlam veremezken Minth korku ile yanına çöktü ve arbaletine oku yerleştirdi.Sanaelith gözlerini kısıp gölgeli bölgenin uzağındaki yeşil açıklığı süzdü.Yeşil açıklık herzamanki gibi boş ve sakindi.Sanaelith rüzgarın yönüne baktığında normaldi.Minth yavaşça silkindi.Sessizce dizlerine kadar gelen ovanın içine yürümeye başladılar.Sessiz ve sakin şekilde yürüyorlardı.Minth bir an içinden geçenleri söylemeliyim ona diye düşünüyordu.Sanaelith ise yayına bir ok koymuş yavaşça ilerliyordu.O sırada rüzgar tekrar esmeye başlamıştı.Sanaelith ve Minth rüzgarın şiddeti ile adımlarca geriye yuvarlandılar.Gözlerini açtıklarında manzara anlatılamaz şekilde korkunçtu.Karşılarında bembeyaz saçları mermer beyazi gözleri ile öylece duran bir düzine kara tenli , sivri kulaklı silüetler onlara bakıyordu.Sanaelith gözünü kısıp tek birşey söyledi.''Aaneil Maaesil'' Bir anda önlerine bir rüzgar örtüsü gibi bir örtü sardı Minth i ve Sanaelith i.Sanaelith tekrarlıyordu. ''Korkma sakın korkma bu duvarı aşamazlar.''
Rüzgar duvarına yaklaşmayan silüetler öylece bakıyordu.Silüetlerin ardında bir karaltı belirdiğinde Sanaelith ve Minth iliklerine kadar korkuyu hissettiler.Karaltı yaklaştığında üzerindekiler örümcek ağını andırır süslemelerle dolu saçları bembeyaz ve örülü gözleri mermer beyazı vücudu eşsiz olan bir bayandı.Karaltılı bayan gözlerini kapadı ve elfçe konuştu.''Küçük sürüngenler direnmeniz boşuna...''Bir anda Sanaelith in ve Minth in önünden rüzgar örtü yok olmuştu.Sanaelith şaşkınca yayını gerdi.Minthin önüne geçti.Minth korku içinde söyledi.''Önümden çekil bende savaşabilirim.''Sanaelith bağırdı ''Kaç Minth bunlar o öyküdekiler!Kara Ölümler!Kaç MİNTH!''Minth korku ile arbaletini elinden düşürdü.Minth hızla arkasına bakmadan kaçmaya başladı.Ardında ise Sanaelith in haykırışlarını bıraktı.Hızla koşmaya başladı.İcinden söyleniyordu.''Dayan gülünç çocuk...Ayagini yakalayan bir kirbac darbesi ile yere serildi ve ardina baktiginda soguk gumusi bir kilic bedenine soguk bir isirik birakmisti. Vucudu kaskati kesilip, gozleri kulce gibi agirlasirken artik hayatinin sonlandigini anlayan buruk bir mutlulukla siritip kendini oylece birakti.
Ozan dogrulup handakilerin suratina bakip tok bir sesle
-Eh bir kara golge kavminin oldugu hikayedende mutlu son beklenmezdi degil mi ama...
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 1 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |