Gray Fox !!!! Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4 |
Yazar
Mesaj
Sosaria'da ilk gördüğüm yer Vesper limanıydı. Fox yolculuk boyunca pek konuşmamış, çoğu zaman sonsuz denizde ufuğa gözlerini dikerek bakmıştı. Milona sonunda ne yapmak istediğini anlamıştı, ama Gray Fox'un yaptığından pişmanlık duyduğundan şüphe duymaya başlamıştım. Limana ayağımızı bastığımızda bana döndü ve şunu söyledi :
"Burada yollarımız ayrılıyor Marcos. Sana benim için yaptıkların için çok teşekkür ederim, gerçekten."
"Ama, hani burada güçsüzler için mücadele edecek, güçlünün değil, haklının kazandığı bir düzen getirecektik ? Nereden çıktı şimdi bu ? Aklında ne var ?"
"Biz değil Marcos, 'siz'. Senden son bir şey istiyorum. Sosaria'da bir çok hırsız var. Ama aynı şey için mücadele ettiklerinden bihaberler. Son görevin bu hırsızları birleştirmek, onlara bir birliktelik bilinci kazandırmalısın. Bunu yapabileceğini biliyorum, Marcos."
"Peki sen ne yapacaksın ?"
"Kendimi eskisi kadar iyi hissetmiyorum, dostum. Sanırım artık benim biraz dinlenme zamanım geldi. Yoruldum Marcos. Şu yaptığımız işte o kadar çok gizli iş yaptık, o kadar çok yalan yarattık ki kendi gerçeğimizi kaybettik. Ben kendimi bulmak için ayrılıyorum. Sen ise burada yapmayı hedeflediğimiz şeyi devralmalısın. Sana güveniyorum. Eğer olur da yardıma ihtiyacın olursa.."
"Sen beni bulursun."
"Evet," dedi Fox, tam da söyleyeceği şeyi söylememe gülümseyerek.
Sessiz bir vedaydı bizimki, hırsızlara yakışan bir veda. Ters yönlere doğru yürümeye başladık, ve Gray Fox'u tekrar görmedim. Hâlâ bir yerlerden beni izlediğini ummak hoş bir düşünce. O yolu yürürken bir şeyin farkındalığına varmıştım. Anvil Kale'sinde Gray Fox'un yüzünü gördüğüm anı hiç unutmayacaktım. Ama Fox'un yüzünü daha 1 gün geçmesine rağmen hatırlamıyordum. Bunun sebebinin de farkındaydım. Bunca yıldır beraber çalıştığım, yoldaşım olan kişi Corvus Umbranox değildi. O Gray Fox'tu. Onun gerçek yüzü Kont Umbranox'un yüzü değildi. Onun yüzü Nocturnal's Cowl'du, o gri maske kimliğini saklamaya yarayan bir perde değil, onun gerçek kimliğiydi.
"Burada yollarımız ayrılıyor Marcos. Sana benim için yaptıkların için çok teşekkür ederim, gerçekten."
"Ama, hani burada güçsüzler için mücadele edecek, güçlünün değil, haklının kazandığı bir düzen getirecektik ? Nereden çıktı şimdi bu ? Aklında ne var ?"
"Biz değil Marcos, 'siz'. Senden son bir şey istiyorum. Sosaria'da bir çok hırsız var. Ama aynı şey için mücadele ettiklerinden bihaberler. Son görevin bu hırsızları birleştirmek, onlara bir birliktelik bilinci kazandırmalısın. Bunu yapabileceğini biliyorum, Marcos."
"Peki sen ne yapacaksın ?"
"Kendimi eskisi kadar iyi hissetmiyorum, dostum. Sanırım artık benim biraz dinlenme zamanım geldi. Yoruldum Marcos. Şu yaptığımız işte o kadar çok gizli iş yaptık, o kadar çok yalan yarattık ki kendi gerçeğimizi kaybettik. Ben kendimi bulmak için ayrılıyorum. Sen ise burada yapmayı hedeflediğimiz şeyi devralmalısın. Sana güveniyorum. Eğer olur da yardıma ihtiyacın olursa.."
"Sen beni bulursun."
"Evet," dedi Fox, tam da söyleyeceği şeyi söylememe gülümseyerek.
Sessiz bir vedaydı bizimki, hırsızlara yakışan bir veda. Ters yönlere doğru yürümeye başladık, ve Gray Fox'u tekrar görmedim. Hâlâ bir yerlerden beni izlediğini ummak hoş bir düşünce. O yolu yürürken bir şeyin farkındalığına varmıştım. Anvil Kale'sinde Gray Fox'un yüzünü gördüğüm anı hiç unutmayacaktım. Ama Fox'un yüzünü daha 1 gün geçmesine rağmen hatırlamıyordum. Bunun sebebinin de farkındaydım. Bunca yıldır beraber çalıştığım, yoldaşım olan kişi Corvus Umbranox değildi. O Gray Fox'tu. Onun gerçek yüzü Kont Umbranox'un yüzü değildi. Onun yüzü Nocturnal's Cowl'du, o gri maske kimliğini saklamaya yarayan bir perde değil, onun gerçek kimliğiydi.




Gecenin golgeli kisimlarinda salinarak yuruyordu siluet yerli yersiz yerlere sacilmis Gray Fox a ait olum ilanlarina ekseriyetle bakarak ilerlemesini surdurdu. Yogun gri is dumanlarinin boylu boyunca sarmaladigi limanin hemen asagisina dogru yurumesini surdururken ruzgarin etkisi ile havalanan bir olum ilanini hizla avuclarinin arasina alip usulca limanin gerisindeki kucuk kalabaligi dinlemeye koyuldu. Kucuk kalabalik gecenin avcunda bir damlaymiscasina hizla kacisirken siluet onlarin adimina ayak uydururcasina hizla harekete gecmisti bile. Elindeki arbaleti siluetlere dogru dogrulturken kacisanlardan bayan olani ciglik cigliga
Biz birsey bilmiyoruz kadim olan! Gercekten bilmiyoruz insanlarin davalari ile hic isimiz olmadi bugune kadar neye inaniyorsan ona yemin ediyorum gerce... ve kadinin sol kaburgasina nisan alinan arbeletten bir isik huzmesi dosdogru parcalayip kadini yere bir et parcasi halinde sermisti bile. Digerleri golgeler arasinda dansedercesine kacisirken arbaletli siluet elindeki ilana tekrar bakip derin bir nefes aldi ...
Biz birsey bilmiyoruz kadim olan! Gercekten bilmiyoruz insanlarin davalari ile hic isimiz olmadi bugune kadar neye inaniyorsan ona yemin ediyorum gerce... ve kadinin sol kaburgasina nisan alinan arbeletten bir isik huzmesi dosdogru parcalayip kadini yere bir et parcasi halinde sermisti bile. Digerleri golgeler arasinda dansedercesine kacisirken arbaletli siluet elindeki ilana tekrar bakip derin bir nefes aldi ...

4. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 35 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |