The Mystery of the Fire Dungeon Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Sosaria topraklarında sıradan bir gün...
Yaşlı büyücü Stephan; mızraklarla, topuzlarla birbiriyle dövüşen çocukların gürültüsünden sıkılıp biraz rahatlamak için dışarı çıktı. Kar yağıyor, Britain'de tüm insanlar evlerine doğru aceleyle koşuşturuyordu. Kutup ayısının kafaderisinden yaptığı şapkasını taktı, büyücü olduğunu gösteren şapkasını büküp cebine koydu. Evi, Britain'in doğusundaydı, yola koyuldu köprüyü geçti, otel'in karşısındaki şifacılardan ilaç aldı. Kar şiddetini arttırmaya başlayınca hızlı adımlarla bankanın yanındaki Tavernaya girdi. İçerisi herzaman olduğundan daha kalabalıktı. Soğuktan dışarıda mahsur kalanlar, evine yetişemeyenler tavernada kar yağışının dinmesini bekliyorlardı. Bar'ın hemen yanındaki masaya oturdu. Uzun zamandır görmediği dostları da oradaydı. Her zaman savaşta olan Britain Şövalyelerinden Lord Emilio da oradaydı. Oturup sohbet etmeye başladılar, birisi öldürdüğü iskelet şövalyelerden, diğeri evcilleştirdiği ejdarhalardan bahsederken Emilio Stephan'a döndü ve şöyle dedi;
"O Altın renkli atlar; şeytanların (Daemons) Ateş Zindanlarının (Fire Dungeons) ortasında Unicornlara yaptıkları zulümlerin simgesiydi. O Vahşi ve inatçı hayvanlara yıllarca eziyet ettiler, boynuzlarını koparıp, damarlarına "büyülü ateş" sürdüler. Size delice gelse de; bu eziyetlerin sonunda büyülere karşı olan dirençlerini arttırdılar, zekalarını geliştirdiler. Güçlü ve saldırgan hale gelen Fire Steed'ler insanlığa hizmete ikna edilebilirler fakat bunu herkes yapamaz. Sadece yaşlı ve deneyimli Bard'lar bunu başarabilirler. Acemi Bard'lar bu işe kalkışırsa; Ateş nefesiyle karşı karşıya kalabilirler, bu öğütlere kulak asmayan acemiler, işe başlamadan evvel kendilerini tekrar hayata döndürecek bir şifacı (healer) bulmadan yola çıkmamalılar! Fire Steedler soğuğa karşı hassas olsalar da, kendilerini uysallaştıranlarla sıkı dost olup, tehlikeli maceralara atılabilirler."
Bu bilgi pek te yaygın bir bilgi değildi. Sadece yaşlı bard'ların bildiği hikayeler ayrıntılar vardı. Stephan içtiği şarabın da etkisiyle bir anda tüm hikakeyi anlatmıştı. Ortam ısınıp, sohbet derinleşince tüm detayları anlatmaya başladı;
"Yıllar önce Khaldun'un zindanından kaçan Lord Twogay adında bir şövalye, Ateş zindanlarına sığındı. İçerideki yaratıklarla yaptığı savaşlardan sonra kendisini onlara kabul ettirmeyi başardı. Cehennem kedileri, ateş timsahları, şeytani büyücüler ona karşı gelemedi. Gücünü kabul edip, zindanın derinliklerinde yaşamasına izin verdiler. Kendisini zindanın derinliklerinde inşa ettiği kalesine kapadı. Şeytanları (Daemon) hizmetkarı yaptı. Khaldun'un ordusunda demircilik yapan babasından öğrendikleri sayesinde şeytanları zırhlandırıp kalesini güvence altına aldı. Bir zindandan kaçıp, diğerinin derinliklerinde kaybolmak onu günden güne daha da hırslandırıyordu. Zindanda ölen savaşçılardan kalan ganimetler şeytanlar tarafından ona getiriliyordu. Lord Blackthorn hakkında yazılan bir parşömen dikkatini çekti. Blackthorn'un adını çocukken bütün katillerin efendisi olarak duymuştu. Okumaya başladı. Blackthorn'un Lord Exodus ile beraber klonladıkları savaşçıları anlatan bir yazıydı. Bu parşömen muhtemelen 2. Dünyada dolanan bir maceracı ya da bir savaşçıya aitti. Okumaya devam etti. Klon makinalarını Exodus'a ait zindana nasıl kurdukları, gerekli olan ekipmanlar yazılıydı. Jukalarla beraber girdikleri savaş, klon savaşçıların gücü, Demir'in büyüye karşı olan direnci hakkında detaylı bilgiler vardı. Hayatının tamamını zindanlarda geçiren bir kaçak için bundan daha iyi fırsat olamazdı. Hizmetkarlarından birini çağırıp 2. Dünya'ya gitmesini ya da ateş zindanlarında tutulan esirlerden birisinden Exodus'tan sistemi kuracak aletleri getirmesini istedi. Esirlerden biri bunu kabul etti. Ateş zindanlarındaki kalesine gizli bir bölme yaptı. Gelen parçalarla beraber parşömendeki tarife göre makinayı yapmaya başladı.
Makina kurulduktan sonra sıra Klonlayacağı yaratığı bulmaya geldi. Haftalarca düşündü, uykusundan uyandı. Aklına gelen herşeyi ince eleyip sık dokudu. En sonunda onu bu zindandan hızlıca çıkarabilecek, yaratıklarla savaşmadan hızlıca kaçırabilecek birşeye ihtiyacı olduğunu anladı.(Zindanın efendisi konumunda olsa da, hayatının geri kalanını bu cehennemde geçirmeye niyeti yoktu) Bunu esirlerden ya da şeytanlardan isteyemezdi. Zırhını giyip zindandaki tünelden geçti, Kayıp Dünya kapısına doğru yürümeye başladı. Dışarı çıktığında ufak patika bir labirent, labirentin sonunda dev kurbağalar vardı. Bir tanesini öldürüp etini sakladı, geceyi burada geçirip sonra aradığını bulmak için yola koyulacaktı.
Sabah olduğunda uyandı, uzakta gözüne çarpan köprüye doğru ilerledi. At sesleri geliyordu. Hızlıca kayaların arkasına gizlendi. Bir Lady, altında boynuzlu bir at (Unicorn ) ile bataklığa doğru ilerliyordu. Yıllar sonra bir kadınla karşılaşmıştı. Heyecanına yenilip bir anda saklandığı kayanın arkasından çıkıp yolu kesti. Tehditler savurduktan sonra kadını Bindiği görkemli at'tan indirip ellerini bağladı. Unicorn'a binmeye çalışsa da at onu kabul etmedi. Saatlerce denemesine rağmen başaramadı. En sonunda dizginlerinden tutup zindandaki kalesine getirdi. Nihayet klon makinasını deneme fırsatı buldu. Hem de hayallerindeki gibi onu, yıllarca yaşadığı zindandan çıkaracak birşey bulmuştu.
Kapının girişindeki masada "Ateş Büyüsü"nü hazırladı. Fıçıların üstüne koydu. Son hazırlıklarını yağıp gerekli malzemeleri aldıktan sonra gizli geçitinden geçip Klon makinasının olduğu odaya girdi.
Unicorn'u bir bölmeye koyduktan sonra, ateş büyüsünü makinaya yerleştirdi. Elindeki Çekiçle Unicorn'un boynuzunu kırdı, hayvan acıyla kıvranmaya başladı, O kıvranirken, diğer taraftan ateş büyüsü Unicorn'un bulunduğu bölmeye doğru yavaş yavaş akmaya başladı. Boynuzun kopan kısmından damarlarına doğru sızmaya başladı. Makina büyük sesle çalışırken son bölmede "O Altın renkli at" Belirdi...
Artık tüm görkemini borçlu olduğu boynuzu yoktu, fakat daha güçlü, daha saldırgan, daha dirençliydi. İşte Fire Steed'in öyküsü bu Emilio..."
Emilio, "Peki Lord Twogay'a ne oldu?" diye sordu.
Stephan; "hasta ruhlu adam bu işe kendini kaptırıp bütün kaçış hikayelerinden vazgeçti. Hala Ateş zindanlarında yaşıyormuş. Sosaria'dan bazı yaşlı (ELDER) bard'ların onunla alışveriş yaptığı haberleri geliyor" dedi.
Questimiz nihayet başlıyor!
1- Öncelikle Klon için Unicorn'a ihtiyacımız var. (Klon işlemi sonunda Unicorn'umuz kaybolmayacak.)
* Sprituality'deki Ufak Göl'ün yanına gidip, Lady Betty ile konuşuyoruz. Spider Cave yakınlarındaki otel'i ziyareti sırasında Troller tarafından kaçırılan Unicorn'u için bizden yardım isteyecek. 1. ve 2. dünyada karşımıza çıkan Trolleri kesip içerisinden Lady Betty'nin Unicorn'una ait "Sihirli Dizgin"i bulmaya çalışacağız (Oran Prensese gül verme questindeki başarı oranıyla aynı olabilir) . Bu sayede Betty Unicorn'unu tekrar yanına çekebilecek. Bu aşamayı bitirdikten sonra Betty ödül olarak, Unicorn'un yeni yavrularından 1'ini bize verecek.
Bu aşamayı geçtikten sonra Lord Twogay ile buluşmak için Ateş Zindanına (Fire Dungeon)'a gidiyoruz. Zindanda inşaa ettiği kaleye gelince hemen girişte, zırhlandırdığı şeytanlardan (Daemon) biri ile karşılaşıyoruz. Can değeri düşük fakat zırhından dolayı büyü direnci ve hasar direnci yüksek.
Girişi temizledikten sonra içeri girip, Lord Twogay konuşuyoruz. Eğer yeteri kadar deneyimli olmadığımızı (En az 110 Animal Taming PS'sine sahip olmadığımızı) anlarsa 2. bir Daemon Guardian'ı çağırıyor. Onu kesmekle uğraşıyoruz.
Eğer yeterli deneyimimiz var ise bize Klonlama için gerekli malzeme listesini veriyor. Şöyle bir konuşma yapıyoruz;
"Hmm, Son günlerde Sosaria'dan çok müşterim var. Ne yazık ki makinayı çalıştırmak için yeteri kadar malzemem yok. Bu malzemeleri bana getirir misin? "
İstediği malzemeler şunlar;
- Parlaklık için 500 adet Golden Ingot
- Fire Elementlerden çıkan 50 Adet "Special Fire Potion"
- 200 Adet Sulfirous Ash
- Lord Illias'a ait Smith Hammer
(Lord İllias Honor'da ki dağın içerisine oyulmuş Gargoyle şehrinde yaşayan eski bir demirci. Biraz aç gözlüdür. 50K Karşılığında istediğiniz çekici alabilirsiniz)
Malzemeleri topladıktan sonra Unicorn ile birlikte Ateş zindanına geri dönüyoruz. Tamamlanmış listeyi verdikten sonra Unicorn'umuzu seçmemizi söylüyor. Biz Unicorn'u Seçtikten sonra o ortadan kayboluyor (Gizli odasına girip klonlama işlemine başlıyor) Bir Süre sonra Geri dönüyor ve Bir adet Fire Steed beliriyor. Questi Başarıyla tamamladık.
Ödüller
1. Aşama Lady Betty'e Yardım : Unicorn
2. Aşama Klonlama : Fire Steed
Dip Not : Hikaye'nin başında geçen Firesteed hikayesi orijinal siteden alıntıdır. Yani, Fire Steedlerin Unicornlardan türemiş olması gerçek olabilir. Orjinal metni hikayeye göre biraz uyarladım. Metnin gerçeği şudur;
Not 2:
Düzenleme :
Yaşlı büyücü Stephan; mızraklarla, topuzlarla birbiriyle dövüşen çocukların gürültüsünden sıkılıp biraz rahatlamak için dışarı çıktı. Kar yağıyor, Britain'de tüm insanlar evlerine doğru aceleyle koşuşturuyordu. Kutup ayısının kafaderisinden yaptığı şapkasını taktı, büyücü olduğunu gösteren şapkasını büküp cebine koydu. Evi, Britain'in doğusundaydı, yola koyuldu köprüyü geçti, otel'in karşısındaki şifacılardan ilaç aldı. Kar şiddetini arttırmaya başlayınca hızlı adımlarla bankanın yanındaki Tavernaya girdi. İçerisi herzaman olduğundan daha kalabalıktı. Soğuktan dışarıda mahsur kalanlar, evine yetişemeyenler tavernada kar yağışının dinmesini bekliyorlardı. Bar'ın hemen yanındaki masaya oturdu. Uzun zamandır görmediği dostları da oradaydı. Her zaman savaşta olan Britain Şövalyelerinden Lord Emilio da oradaydı. Oturup sohbet etmeye başladılar, birisi öldürdüğü iskelet şövalyelerden, diğeri evcilleştirdiği ejdarhalardan bahsederken Emilio Stephan'a döndü ve şöyle dedi;
"O Altın renkli atlar; şeytanların (Daemons) Ateş Zindanlarının (Fire Dungeons) ortasında Unicornlara yaptıkları zulümlerin simgesiydi. O Vahşi ve inatçı hayvanlara yıllarca eziyet ettiler, boynuzlarını koparıp, damarlarına "büyülü ateş" sürdüler. Size delice gelse de; bu eziyetlerin sonunda büyülere karşı olan dirençlerini arttırdılar, zekalarını geliştirdiler. Güçlü ve saldırgan hale gelen Fire Steed'ler insanlığa hizmete ikna edilebilirler fakat bunu herkes yapamaz. Sadece yaşlı ve deneyimli Bard'lar bunu başarabilirler. Acemi Bard'lar bu işe kalkışırsa; Ateş nefesiyle karşı karşıya kalabilirler, bu öğütlere kulak asmayan acemiler, işe başlamadan evvel kendilerini tekrar hayata döndürecek bir şifacı (healer) bulmadan yola çıkmamalılar! Fire Steedler soğuğa karşı hassas olsalar da, kendilerini uysallaştıranlarla sıkı dost olup, tehlikeli maceralara atılabilirler."
Bu bilgi pek te yaygın bir bilgi değildi. Sadece yaşlı bard'ların bildiği hikayeler ayrıntılar vardı. Stephan içtiği şarabın da etkisiyle bir anda tüm hikakeyi anlatmıştı. Ortam ısınıp, sohbet derinleşince tüm detayları anlatmaya başladı;
"Yıllar önce Khaldun'un zindanından kaçan Lord Twogay adında bir şövalye, Ateş zindanlarına sığındı. İçerideki yaratıklarla yaptığı savaşlardan sonra kendisini onlara kabul ettirmeyi başardı. Cehennem kedileri, ateş timsahları, şeytani büyücüler ona karşı gelemedi. Gücünü kabul edip, zindanın derinliklerinde yaşamasına izin verdiler. Kendisini zindanın derinliklerinde inşa ettiği kalesine kapadı. Şeytanları (Daemon) hizmetkarı yaptı. Khaldun'un ordusunda demircilik yapan babasından öğrendikleri sayesinde şeytanları zırhlandırıp kalesini güvence altına aldı. Bir zindandan kaçıp, diğerinin derinliklerinde kaybolmak onu günden güne daha da hırslandırıyordu. Zindanda ölen savaşçılardan kalan ganimetler şeytanlar tarafından ona getiriliyordu. Lord Blackthorn hakkında yazılan bir parşömen dikkatini çekti. Blackthorn'un adını çocukken bütün katillerin efendisi olarak duymuştu. Okumaya başladı. Blackthorn'un Lord Exodus ile beraber klonladıkları savaşçıları anlatan bir yazıydı. Bu parşömen muhtemelen 2. Dünyada dolanan bir maceracı ya da bir savaşçıya aitti. Okumaya devam etti. Klon makinalarını Exodus'a ait zindana nasıl kurdukları, gerekli olan ekipmanlar yazılıydı. Jukalarla beraber girdikleri savaş, klon savaşçıların gücü, Demir'in büyüye karşı olan direnci hakkında detaylı bilgiler vardı. Hayatının tamamını zindanlarda geçiren bir kaçak için bundan daha iyi fırsat olamazdı. Hizmetkarlarından birini çağırıp 2. Dünya'ya gitmesini ya da ateş zindanlarında tutulan esirlerden birisinden Exodus'tan sistemi kuracak aletleri getirmesini istedi. Esirlerden biri bunu kabul etti. Ateş zindanlarındaki kalesine gizli bir bölme yaptı. Gelen parçalarla beraber parşömendeki tarife göre makinayı yapmaya başladı.
Makina kurulduktan sonra sıra Klonlayacağı yaratığı bulmaya geldi. Haftalarca düşündü, uykusundan uyandı. Aklına gelen herşeyi ince eleyip sık dokudu. En sonunda onu bu zindandan hızlıca çıkarabilecek, yaratıklarla savaşmadan hızlıca kaçırabilecek birşeye ihtiyacı olduğunu anladı.(Zindanın efendisi konumunda olsa da, hayatının geri kalanını bu cehennemde geçirmeye niyeti yoktu) Bunu esirlerden ya da şeytanlardan isteyemezdi. Zırhını giyip zindandaki tünelden geçti, Kayıp Dünya kapısına doğru yürümeye başladı. Dışarı çıktığında ufak patika bir labirent, labirentin sonunda dev kurbağalar vardı. Bir tanesini öldürüp etini sakladı, geceyi burada geçirip sonra aradığını bulmak için yola koyulacaktı.
Sabah olduğunda uyandı, uzakta gözüne çarpan köprüye doğru ilerledi. At sesleri geliyordu. Hızlıca kayaların arkasına gizlendi. Bir Lady, altında boynuzlu bir at (Unicorn ) ile bataklığa doğru ilerliyordu. Yıllar sonra bir kadınla karşılaşmıştı. Heyecanına yenilip bir anda saklandığı kayanın arkasından çıkıp yolu kesti. Tehditler savurduktan sonra kadını Bindiği görkemli at'tan indirip ellerini bağladı. Unicorn'a binmeye çalışsa da at onu kabul etmedi. Saatlerce denemesine rağmen başaramadı. En sonunda dizginlerinden tutup zindandaki kalesine getirdi. Nihayet klon makinasını deneme fırsatı buldu. Hem de hayallerindeki gibi onu, yıllarca yaşadığı zindandan çıkaracak birşey bulmuştu.
Kapının girişindeki masada "Ateş Büyüsü"nü hazırladı. Fıçıların üstüne koydu. Son hazırlıklarını yağıp gerekli malzemeleri aldıktan sonra gizli geçitinden geçip Klon makinasının olduğu odaya girdi.
Unicorn'u bir bölmeye koyduktan sonra, ateş büyüsünü makinaya yerleştirdi. Elindeki Çekiçle Unicorn'un boynuzunu kırdı, hayvan acıyla kıvranmaya başladı, O kıvranirken, diğer taraftan ateş büyüsü Unicorn'un bulunduğu bölmeye doğru yavaş yavaş akmaya başladı. Boynuzun kopan kısmından damarlarına doğru sızmaya başladı. Makina büyük sesle çalışırken son bölmede "O Altın renkli at" Belirdi...
Artık tüm görkemini borçlu olduğu boynuzu yoktu, fakat daha güçlü, daha saldırgan, daha dirençliydi. İşte Fire Steed'in öyküsü bu Emilio..."
Emilio, "Peki Lord Twogay'a ne oldu?" diye sordu.
Stephan; "hasta ruhlu adam bu işe kendini kaptırıp bütün kaçış hikayelerinden vazgeçti. Hala Ateş zindanlarında yaşıyormuş. Sosaria'dan bazı yaşlı (ELDER) bard'ların onunla alışveriş yaptığı haberleri geliyor" dedi.
Questimiz nihayet başlıyor!
1- Öncelikle Klon için Unicorn'a ihtiyacımız var. (Klon işlemi sonunda Unicorn'umuz kaybolmayacak.)
* Sprituality'deki Ufak Göl'ün yanına gidip, Lady Betty ile konuşuyoruz. Spider Cave yakınlarındaki otel'i ziyareti sırasında Troller tarafından kaçırılan Unicorn'u için bizden yardım isteyecek. 1. ve 2. dünyada karşımıza çıkan Trolleri kesip içerisinden Lady Betty'nin Unicorn'una ait "Sihirli Dizgin"i bulmaya çalışacağız (Oran Prensese gül verme questindeki başarı oranıyla aynı olabilir) . Bu sayede Betty Unicorn'unu tekrar yanına çekebilecek. Bu aşamayı bitirdikten sonra Betty ödül olarak, Unicorn'un yeni yavrularından 1'ini bize verecek.
Bu aşamayı geçtikten sonra Lord Twogay ile buluşmak için Ateş Zindanına (Fire Dungeon)'a gidiyoruz. Zindanda inşaa ettiği kaleye gelince hemen girişte, zırhlandırdığı şeytanlardan (Daemon) biri ile karşılaşıyoruz. Can değeri düşük fakat zırhından dolayı büyü direnci ve hasar direnci yüksek.
Girişi temizledikten sonra içeri girip, Lord Twogay konuşuyoruz. Eğer yeteri kadar deneyimli olmadığımızı (En az 110 Animal Taming PS'sine sahip olmadığımızı) anlarsa 2. bir Daemon Guardian'ı çağırıyor. Onu kesmekle uğraşıyoruz.
Eğer yeterli deneyimimiz var ise bize Klonlama için gerekli malzeme listesini veriyor. Şöyle bir konuşma yapıyoruz;
"Hmm, Son günlerde Sosaria'dan çok müşterim var. Ne yazık ki makinayı çalıştırmak için yeteri kadar malzemem yok. Bu malzemeleri bana getirir misin? "
İstediği malzemeler şunlar;
- Parlaklık için 500 adet Golden Ingot
- Fire Elementlerden çıkan 50 Adet "Special Fire Potion"
- 200 Adet Sulfirous Ash
- Lord Illias'a ait Smith Hammer
(Lord İllias Honor'da ki dağın içerisine oyulmuş Gargoyle şehrinde yaşayan eski bir demirci. Biraz aç gözlüdür. 50K Karşılığında istediğiniz çekici alabilirsiniz)
Malzemeleri topladıktan sonra Unicorn ile birlikte Ateş zindanına geri dönüyoruz. Tamamlanmış listeyi verdikten sonra Unicorn'umuzu seçmemizi söylüyor. Biz Unicorn'u Seçtikten sonra o ortadan kayboluyor (Gizli odasına girip klonlama işlemine başlıyor) Bir Süre sonra Geri dönüyor ve Bir adet Fire Steed beliriyor. Questi Başarıyla tamamladık.
Ödüller
1. Aşama Lady Betty'e Yardım : Unicorn
2. Aşama Klonlama : Fire Steed
Dip Not : Hikaye'nin başında geçen Firesteed hikayesi orijinal siteden alıntıdır. Yani, Fire Steedlerin Unicornlardan türemiş olması gerçek olabilir. Orjinal metni hikayeye göre biraz uyarladım. Metnin gerçeği şudur;
Kod:
Not 2:
Kod:
Düzenleme :
Alıntı:
Bu mesaja teşekkür edenler (5 kişi): Ciklet, Neshia, porsuk efendi, ilikoo, Quebara
Erkekler Tamerlar görevi yapamayabilir kiirin de eklenebilir benim Tamerım kadın ama diğer arkadaşları da düşünmek lazım güzel bi quest olmuş eline sağlık.
Keşke başka bi binek istemese şimdi unicorn peşinde koşturtucaksınız milleti :) veya bi unicorn questi daha eklenirse chain quest tarzı oda güzel olur.
Keşke başka bi binek istemese şimdi unicorn peşinde koşturtucaksınız milleti :) veya bi unicorn questi daha eklenirse chain quest tarzı oda güzel olur.
enteresan bir görev olmuş, eline sağlık.
hızlı bir okumadan sonra kafamda oluşan açıklar şöyle:
1- unicornu npc mi bize veriyor görevi yapınca? bize ait bir uni mi olması gerekiyor?
1.1- bebek unicorn çantaya mı düşüyor üstüne binip mi gidiyoruz?
2- firesteede dönüşen unicorn sonrasında hem unicorn hem de firesteed sahibi mi oluyoruz?
3- "Girişi temizledikten sonra içeri girip, Khaldun firarisiyle konuşuyoruz. Eğer yeteri kadar deneyimli olmadığımızı (En az 110 Animal Taming PS'sine sahip olmadığımızı) anlarsa 2. bir Daemon Guardian'ı çağırıyor. Onu kesmekle uğraşıyoruz. "
3.1- 110 tame yoksa 2. gardiyanı kesip eve mi dönüyoruz?
3-2 - 110 tame yoksa bu görevi yapamıyor muyuz?
hızlı bir okumadan sonra kafamda oluşan açıklar şöyle:
1- unicornu npc mi bize veriyor görevi yapınca? bize ait bir uni mi olması gerekiyor?
1.1- bebek unicorn çantaya mı düşüyor üstüne binip mi gidiyoruz?
2- firesteede dönüşen unicorn sonrasında hem unicorn hem de firesteed sahibi mi oluyoruz?
3- "Girişi temizledikten sonra içeri girip, Khaldun firarisiyle konuşuyoruz. Eğer yeteri kadar deneyimli olmadığımızı (En az 110 Animal Taming PS'sine sahip olmadığımızı) anlarsa 2. bir Daemon Guardian'ı çağırıyor. Onu kesmekle uğraşıyoruz. "
3.1- 110 tame yoksa 2. gardiyanı kesip eve mi dönüyoruz?
3-2 - 110 tame yoksa bu görevi yapamıyor muyuz?
porsuk efendi yazmış:
1- Venus Unicorn, Fire ve Kirin için görv de isteyince aklıma böyle zincirleme quest fikri geldi. Evet Unicorn'u ilk aşamada Lady Betty veriyor.
1.1 Bebek Unicorn sadece temsili bir sıfat, bildğimiz Unicorn veriyor görev. Direk binip gidiyoruz.
2- O Aşamada parantez içinde de yazdım. 1. aşamada Unicornu zaten alıyoruz bizim oluyor, fire steedi aldığımız kısımda sadece klon için bizde unicorn varmı yokmu diye sorguluyor. Quest sonunda hem unicorn hem fire steedimiz oluyor.
3.1 Aynen öyle, sadece bize ceza olarak 2. daemonu atıyor. Tıpkı Doom girişte zili çalıp kafayı vermeyince Skeletal Dragon atması gibi.
3.2 Sorunun cevabı üsttekinde saklı. 110 tame olmadan zaten Fire Steed alamayız. Çünkü bonded yapmak için 106.1 tame istiyor. Ps yoksa doğal olarak yapamıyoruz.
görevi hazırlama tarzın ve ilgin, gayretin için teşekkürler.
bana bir hem unicorn hem de firesteed olması fazla geldi. fikrin gayet orijinal, unicorn firesteed'in dönüşümüne yardımcı olup ÖLSE ve biz sadece firesteed'i alsak daha mantıklı ve acıklı bir quest olabilir.
zavallı unicornu öldürüp firesteed almak isteyen zalim ve gözüdönmüş oyuncular için uygun bir quest olacaktır.
bana bir hem unicorn hem de firesteed olması fazla geldi. fikrin gayet orijinal, unicorn firesteed'in dönüşümüne yardımcı olup ÖLSE ve biz sadece firesteed'i alsak daha mantıklı ve acıklı bir quest olabilir.
zavallı unicornu öldürüp firesteed almak isteyen zalim ve gözüdönmüş oyuncular için uygun bir quest olacaktır.
Harika olmuş.
Bence halihazırda unicornu olanlar için FS'ye dönüştürme şeklinde olursa quest daha güzel olur, böylece uni tamelemek istemeyen ama FS isteyen, ama 1 ay cooldown'a girmek istemeyen arkadaşlar uniyi tameler, ve FS ye dönüştürür, daha hoş olmaz mı :)
Kirinler için de benzer bir quest yapılabilir, erkek oyuncuları mağdur etmeyelim, zaten etek vb giyemiyorlar
Bence halihazırda unicornu olanlar için FS'ye dönüştürme şeklinde olursa quest daha güzel olur, böylece uni tamelemek istemeyen ama FS isteyen, ama 1 ay cooldown'a girmek istemeyen arkadaşlar uniyi tameler, ve FS ye dönüştürür, daha hoş olmaz mı :)
Kirinler için de benzer bir quest yapılabilir, erkek oyuncuları mağdur etmeyelim, zaten etek vb giyemiyorlar
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Livingelectro53
1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 16 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |