Mission : Patriotism
Ultima Online Forum -> Etkinlik Arşivi
 
Yazar
Mesaj
I saw the sun
Büyük Usta



Yaş: 34
Kayıt: 09 Tem 2010
Mesajlar: 398
Cinsiyet: Erkek

Teşekkür: 9

Durumu: Çevrimdışı

I saw the sun
Büyük Usta
Mission : Patriotism Konu: Mission : Patriotism
Alıntıyla Cevap Gönder
Lord British'in "Mithrilmaker" ünvanıyla onurlandırdığı baş zanaatkarı Sir Wallace , hem British'in yakında gerçekleşeceğini öngördüğü Büyük Sosaria Muharebesinde zırh ve mukavemet üstünlüğü sağlanmış çevik bir ordu kurmasına yardımcı olmak hem de kendi zanaatini ileri bir noktaya taşımak için Vesper'da ki küçük terzihanesinin bodrumunda hummalı bir çalışmanın son aşamasına gelmiştir...

Geliştirdiği ejder derisi dikim ekipmanının bir adet numunesiyle birlikte gizli üretim planları , Loncanın senelik vergi olarak ödeyeceği birkaç kese altın ve işini yaparken ona şans getirdiğine inandığı birtakım alet edevat ile giysilerin bulunduğu pek gösterişsiz sandığıyla birlikte emektar seyisi Denethor'un kullandığı ve iki yaşlı atın çektiği araba ile mühim ve rutin sayılabilecek bir yolculuğa çıkmıştır.Hesapta önce Cove kasabasına uğrayıp , ona ve Lord British'e sadık birkaç yiğitle beraber Cove burnundan tekneyle açılarak aşağı britain'e ulaşmak ve oradan da kaleye Lord British'in huzuruna çıkıp meyvesini veren yeni çalışmasının müjdesini vermek vardır fakat daha yolculuğunun başındayken hesapta olmayan büyük bir sorunla karşılaşır...

Covetous önlerindeyken seyis Denethor yol kenarında gri cübbeli birkaç ihtiyar gördüğünü Sir Wallace'a rapor eder , Wallace küçük bir duraksamadan sonra yüksek ve gerilimli bir sesle seyise bağırır ;

"Atları koştur çabuk Denethor , hızlanmalıyız , hemen !"

Yaşlı atlar yılların verdiği yorgunlukla son güçleriyle koşarken , Sir Wallace yolun her iki tarafında çalıları yara yara ilerleyen ve atlara doğru hızla yaklaşan korku verici gürültüyü işitir ve çok geçmeden neyle karşı karşıya olduklarını anlar , atlara yaklaşanlar diğer bir adı "kara belalar" olan ölüm engerekleri , yolda seyisin gördüğü gri cübbeli ihtiyarlar ise Lord Blackthorn'ün kara büyü ustaları yani Lich Efendileridir...

Bu kovalamaca yolun Compassion çölüne ayrılan sapağına kadar devam eder , kara belalar , kara büyünün derin karanlıklarından uyandırılmıştır yarı ölü yarı canlılardır yorulmak ve durmak bilmezler ne yazık ki Denethor'un yaşlı atları o kadar şanslı değiller , her iki at da sapağa yaklaştıklarında güçlerinin sonuna yaklaşmıştır ve aynı anda dev engerekler tarafından karınlarından sokulurlar , zaten yorgun düşen atlar anında sağa sola yalpalanıp kendilerini bırakır dengesi kaybolan araç ta devrilir.

Sir Wallace şanslıdır , arabanın açık büyük camından devrilmenin etkisiyle yol kenarına , kaza bölgesinden uzağa fırlar , covetous eteklerine doğru sürünürken arkasını dönüp gördüğü manzara ise dehşet vericidir , onca sene ona ve british'e hizmet etmiş yaşlı seyis Denethor , kara belalardan biri tarafından defalarca ısırıldıktan sonra parçalanmaktadır.Gördüğü bu hayatının belkide en acı manzarasından sonra kısa bir şok geçirir sonra birden kendine gelip bir şey hatırlar , yolda kendilerini iki kara belanın kovaladığından adı gibi emindir ancak denethorun başında bir tanesi vardır , diğerinin yakınlarında olduğu ve aynı korkunç sonu yaşayacağı düşüncesiyle hızla sürünmeye devam eder güç bela dağ dibindeki sığ ve içinde sıkça çalılığın bulunduğu bir ağaçlığa gizlenip görebildiği kadarıyla olan biteni izlemeye hemde biraz soluklanıp ne durumda olduğunu anlamaya çalışır.

Üzerine başına göz gezdirir , çalılıkların içinde birkaç takla atmasına rağmen üzerine sert düştüğü sağ dizindeki kısmi yaralanma ve kaburgalarındaki şimdilik hareketini çok kısıtlamayan belki birkaç çatlak ve elbiselerinde ki yırtıklar dışında sağlığı kötü bir durum içinde değildir.
Dizindeki kanamaya bastırmak için ceketinin cebine elini yavaşça götürür yolculuktan önce bir ara boşlukta diktiği pamuklu bezi çıkarır , bir tarafıyla yüzündeki olası kanamaları kontrol eder hem de yapışan toz topraktan arındırır diğer temiz tarafıyla da dizine bastırarak kanı durmuş olan yarada ki kanları temizler bir yandan da gözü gün batımına yakın çok da iyi seçilemeyen kaza bölgesindedir.

Devrilen araçları , bulunduğu ağaçlığa seksen-doksan metre kadar uzaktadır gün batımının loş aydınlığı müsaade ettiği kadar olan bitene dikkat kesilmeye çalışır.İlk baktığında aracın başında gördüğü bir Lich Efendisiyle yanındaki kara belaya , iki Lich Efendisi ve diğer kara bela da katılmıştır.Etrafı bir iki dakika kolaçan ederler , yavaş yavaş kararan hava Sir Wallace'ın içine korku verse de türlü bilinmeyenlerine ve kara büyü yeteneklerine rağmen Lich Efendilerinin de iyi bir görüş için güneş ışığına ihtiyacı vardır ve gittikçe kararan havada oradan uzaklaşıp gitmeleri olasıdır nitekim bunun işaretlerini de verirler...

Verirler fakat Sir Wallace'ın o ana kadar olayın travmasıyla aklından çıkardığı çok ama çok önemli bir detayı keşfederler zira belkide beklenen savaşın kaderini belirleyecek sandığı iki Lich Efendisi araçtan çıkarır , yere koyup başında bir süre durduktan sonra yılanlara yanlarındaki koy'u işaret ederler , kara belalar da sallana sallana koy un sularına atlayıp gözden kaybolurlar.
Lich Efendileri daha sonra yerdeki at cesetlerinin başında uğuldar gibi , bilmediği lisanda bir şeyler söylerler , kulağına gelen ses şuna benzer ;

"Uus Corp ! , Uus Corp ! "

Bir anda ölü yaşlı atlar etleri soyulmuş,iskeletimsi vaziyette dirilirler.O ana kadar sadece işittiği ancak görmediği bu doğaüstü olay karşısında yaşadığı travma sersemce bir merak ve heyecanla karışır daha sonra Lich Efendilerinden biri ki muhtemelen o üçlüye liderlik edeni , bu bineklerden birine atlar ardından diğer iki Lich Efendisi de diğer tek kalan bineğe atlarlar , sandığı iki bineğin ortasına alarak yavaşça Vesper yönüne doğru hareket ederler , muhtemelen gidecekleri yer Minoc ay kapısının güneyiyle Vesper'in batısında kalan türlü lanet ve gudubet le dolu mezarlıktır.

O anda çaresizce , giden yaratığımsı atların arkasından bakınan Sir Wallace şunları mırıldanır ;

"Umarım ,dikiş ekipmanı kazada parçalanmıştır , umarım o sandığın içinden birkaç kese altın ve uğurlu makasımla eldivenim dışında bir şey çıkaramazlar ! Çalışmalarım,hayalim,umutlarımız...Halbuki birkaç saat önce Lord British'e kazanacağı nice zaferlerin anahtarını sunmak için yola çıkmıştım...Olmuşa çare yok ! Yola koyulmalıyım."

Der ve düşünceli halini arada bir dikkatlice etrafa bakıp bakıp keserek yarım saat yürüme mesafesindeki Cove kasabasına doğru yol alır.

Cove'un ahşap surlarının ortasındaki ağaç kapının önüne geldiğinde surların üzerinde gözetlemeci olmadığını fark eder , çimlere sırt üstü yatar ve biraz soluklanır, zihnindeki karmaşa, vücudunda ki bitkinlik ve yorgunluk sonucu halsiz düşmüştür.Emin ellerin eşiğinde olduğunu bilse de tevekkülle yerden kalkar derin bir nefes alır ve büyük kapının tokmağını hızlıca üç defa vurur.Girişte sağda olduğunu hatırladığı iki katlı bekçi kulübesinin aşağı kapısı kapanır , toprak zeminde ses çıkara çıkara giriş kapısına gelen nöbetçi tedbirli bir ses tonuyla seslenir ;

-"Kimsin , ne istiyorsun ? "

-"Ben Wallace , Sir Wallace Lord British'in baş zanaat..."

Sözü bitmeden kapı açılır , nöbetçi kısık gözlerle Sir Wallace'ı süzer ve ;

- "Böyle geç bir saatte sizi buraya getiren nedir efendim , af edersiniz ! buyurun içeri."

- " Dean'dı dimi ? Sesini kapının ardından çıkaramadım kusura bakma"

- " Evet efendim doğru bildiniz , ne kusuru efendim buyurun , ister benim fakirhaneye isterseniz direk Terzihaneye geçelim , dilerseniz en uzağa büyü yazarına kadar gider uçsuz denizin tadını çıkarırız gerçi gece vakti ne kadar görecekseniz. (güler) "

-" Aman bana büyü,büyücü falan deme Dean !" der ve en azından bir süre kimselere bahsetmeyeceğine dair söz alarak olan biteni tüm heyecanıyla ona anlatır , sandığı da söyler fakat içindeki ekipmanından bunca yaşadığına rağmen tam olarak bahsetmez sadece "bizim için şu savaşlara gebe topraklarımız kadar önemli şeyler var o sandıkta" diyebilir...

Tüm bu konuşulanların ardından kasabada ki bankanın çaprazında bulunan han'a giderler ve hancıyı uyandırırlar tabi ki amaçları hancıyla sohbet değil orada uyuklayan Lord British'e sadık 4 yiğide de olan biteni anlatmak ve yaşananlarla ilgili hiçbir şey Lord British'in kulağına ulaşmadan durumu çözüme kavuşturmak...

Bir ara o ana kadar Sir Wallace'ın "daha önemli sorunumuz var" diye geçiştirdiği yaraları için yakınlardaki sağlıkçının hanesine gidilir ve ufak bir pansuman yapılıp yara sterilize edilir ve tekrar hana geçerler.

Sabahın ilk ışıklarına kadar konuşulur,tartışılır ve bir karara varılır , kabulcü Dean , Cove kasabası ve civarına bu dört asker de diğer güvenilir şehirlerdeki güvenilen kişilere haber götürecekler ve gizli ve hızlı biçimde sandığın peşine düşecek, iki büyük Lich Efendisini daha sonra da sandığı elinde bulundurduğu düşünülen Lord Blackthorn'un en büyük kara büyü efendisini öldürüp ,sandığı içindeki emanetlerle birlikte Cove Kasabasında umutla güzel haberler bekleyen "Sir Wallace" a ulaştıracak vatanseverlerin bulunması için çalışacaklar.


Söz konusu kahraman adayları tabi ki bu zorlu görev öncesi gerekli detayları öğrenmek için Sir Wallace'a danışmalı ve görevi ondan almalılar.



Sadece gerçek ve güçlü vatanseverlere ihtiyaç duyulan bu görev için belli gelişim ve yetenek şartları bulunmakta ;


-Görev nereden alınır ?

Cove Bank'ta ki "Sir Wallace" dan.

-Göreve tekil mi , grupça mı katılabiliriz ?

Bu Venüsün takdirine ve göreve vereceği öneme kalmış , ayrıca hikayeden anladığımız üzere işin "Role Play'i" biraz gizlilik gerektirecek buna göre orta yolun bulunması en doğrusu. icon_giggle.gif

-Görevin gelişim ve yetenek gereksinimleri ne olmalı ?

Stat toplamı 225 ve üzeri olan ,

Skill toplamı 700,0 ün altında olmayan En az bir ana ve yardımcı combat,mage,taming yeteneği 100,0 'a ulaşmış yetenek kombinasyonuna sahip gücünü kanıtlamaya aç , kahraman olmaya kararlı Britain vatanseverleri :)

Görev nasıl işleyebilir ?

Terzilik veya demircilik zanaatinde en az bir yeteneğini "büyük usta" seviyesine çıkarmış (100,0) karakterin Sir Wallace'dan aldığı görev sonrası bir Party altında savaşacak grubu bir araya getirmesi ve güzel haberleri Cove'da Sir Wallace'ın yanında beklemesi şeklinde düşünülebilir...

Görev hangi aşamalardan oluşabilir ?

-Görevi alarak bir party altında savaşacak grubu oluşturma ,
-Bu oluşumdan haberdar olan ve hem mezarlığı hem büyük efendilerini hem de sandığı korumak için yanlarındaki irili ufaklı undead v.b türevi yaratıklarla , kahramanlarımızı bekleyen iki büyük Lich Efendisini öldürmek ve etrafa dağılacak bir miktar para ve içlerindeki zengin olması olası büyülü ganimet itemleri toplamak.

Son olarak da korkutucu gücüyle sizi bekleyen Lord Blackthorn'un kara büyü efendisiyle karşılaşıp ölümüne bir savaşa girmek.

Büyük Ganimet ne olabilir ?

En başta , kara büyücünün cesedinden yüksek olasılıkla çıkacak "Sir Wallace Chest"

Ve bu chest'in Cove Bankta umutlu bekleyiş içindeki Sir Wallace'a ulaştırmak ve karşılığında grup üyelerine , craft karakterlere yardımcı olabilecek +5,+10 Blacksmithy,Tailoring yeteneği verecek hikayede bahsi geçen şanslı eldiven,önlük gibi süreli giyim eşyaları olabilir veya çok daha farklı fakat bu çarpışmaların hakkını verecek reward sistemi yapılabilir görev için bunu burda konuşabiliriz.

Son paragrafları gecenin bu saatlerine denk geldiği için tam sağlıklı bitiremiyorum fakat ucunu siz ve venüs'le tartışmak için açık bıraktığım bu RP Hikayeyle ilintili olası yeni Quest'le ilgili yazıyı burada bitiriyorum arkadaşlar, beğeneceğinizi umuyorum , en azından hikayeyi. icon_bgiorno.gif


 
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
27 Ağu 2015 1:24
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): passa, Quebara

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız  
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 1 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız